KADINA YÖNELİK ŞİDDETE KARŞI MÜCADELE GÜNÜ

Dinimiz kadınlarımıza saygılı olmayı, hoşgörülü davranmayı ve onları yürekten sevmeyi emretmiştir

 

Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilen 25 Kasım gününde kadına yönelik şiddete “Hayır” diyen ve kadına yönelik şiddetin İslam dininde yerinin olmadığını ve bunun Müslümanlıkla bağdaşmayacağını ifade eden Kahramanmaraş Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek, “Annelerinize 'Öf' bile demeyin, eşlerinizin kıymetini bilin. Dinimiz, kadınlarımızı, analarımızı üzmek, incitmek, şöyle dursun; yüzlerine karşı  "Öf" bile demeyi yasaklamıştır. Onlara son derece saygılı olmayı, hoşgörülü davranmayı ve onları yürekten sevmeyi emretmiştir” dedi.

 

Kadına şiddet uygulamanın Allah'ın 'Rahman' ve 'Rahim' sıfatına karşı çıkmak anlamına geldiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

 

Annenin hakkı ödenemez . Annesini sırtına alıp Kâ'be-i Muazzama'yi tavaf eden bir kimse, Abdullah ibn-i Ömer Hazretleri'ne dedi ki:

 

"Efendim, annemi, böyle sırtıma alıp, Kâ'be-i Muazzama'yi tavaf ettiriyorum. Acaba annemin hakkını ödemiş olur muyum?"

 

Abdullah ibn-i Ömer, söyle cevap verdi:

 

"Annenin hakkının yüzde birini bile ödeyemezsin. Ancak iyi muamele eder ve güzel bakarsan, yapacağın en küçük bir hizmete, çok büyük sevap verilir.”

 

Kadın erkeğe göre fıtraten daha nazik ve hassas yaratıldığı için, İslam, kadına güç vermiştir. Allah ve Resulüne inanan ve onların talimatlarını hayat felsefesi yapan insanların yanlış yapmaları, değil kadını dövmek ya da bir hiç uğruna öldürmek, bir karıncayı bile incitmemeleri gerekir. Kıyamet günündeki hesap kitaba inanan bir Müslüman, bu zulmü işleyemez, kadına karşı şiddet uygulayamaz, töre cinayetine teşebbüs edemez. Hz. Peygamber Veda Hutbesi'nde ümmetini uyardığı ve tembih ettiği hususlardan biri şeytana uyarak tekrar şirke dönmemek, diğeri ise kadınlara karşı güzel davranmak ve onları Allah'ın bir emaneti olarak korumak, kollamak, haklarına riayet etmektir. Kadına karşı şiddet uygulayanlarla töre cinayetleri işleyenler ve işletenler Allah'ın rahmetinden ve Hz. Peygamber'in şefaatinden uzaklaşmış olurlar. Hanımına şiddet gösterenler her şeyden önce Hz. Peygamberi üzmüş olurlar.

 

Hanımlarına karşı şiddet uygulayanların hem dünya hem de ahret hayatlarının hüsrandadır. O halde, gerçekten inanan bir kimse, kâmil bir insan, hanımını asla dövmez; şefkat bekleyen eşine, kızına, kız kardeşine şiddet uygulamaz, cinayet işlemez. Şiddet uygulayanlar, hem dünyada hem de ahirette büyük bir şiddetle ve azapla karşılanacaklardır. Hakka, hukuka ve hakikate teslim olan insanlar huzurlu bir hayat yaşarlar. Toplumumuzun huzura her zamankinden daha çok ihtiyacı vardır. Dinimizin talimatlarına teslim olalım, kurtulalım. Şiddet, töre cinayetleri cahiliye dönemi işidir. Şiddet uygulayanlar, cahiliye dönemine dönmüş olurlar. Şiddetten şiddetle uzak durmalıyız."


HIZLI ERİŞİM